Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

17 Şubat 2013 Pazar

GLEE - Mavi Kartozu Bir Gleek

Ne zamandır Glee hakkında bir yazı yazmak istiyordum, kısmet bugüneymiş. Kısmetin bugüne vurması da geçen perşembe yayınlanan 4. sezonun 14. bölümünde bir sürü şey olması ve bütün bu olayların sonunda "Şimdi n'olcak ya?!" dedikten sonra üç hafta ara verildiğini öğrenmiş olmamdan kaynaklanıyor. Kızgın, kırgın, üzgünüm. Ama hala bu yazıyı yazabilecek kadar güçlüyüm.
Yazının ilk kısmında hayatında hiç Glee izlememiş insanlara seslenmek istiyorum: İZLEYİN! Bloguma daha önce uğradıysanız az çok benim nasıl biri olduğumu ve sizinle ne derece uyuştuğumu biliyorsunuzdur. Zaten hala bloguma tıklıyorsanız da uyuşuyoruzdur, yani bu dizi tam size göre.
Glee, Ohio'da bir lisede geçen müzikal, gençlik melodram dizisi. Sadece müzikallere saplanıp kalmadığı gibi sadece popüler müziğe de saplanmış değil. Dizinin kadrosu çok başarılı, çok yetenekli ve derinlere inildiğinde oyuncuların hikayeleri dizinin anafikriyle neredeyse örtüşüyor. 
Ben diziye yandaki fotoğrafta olmayan bir yan karakter için başlamıştım. Dizideki adı Mike Chang, asıl adı ise Harry Shum Jr. Tahmin edebileceğiniz üzere Asya asıllı, yani esmer ve çekik gözlü. Tam benim tipim ama malesef dizide ana karakterler içine giremiyor. Hatta bazı listelerde yan karakterin yan karakteri olarak gözüküyor. Oldu olacak figüran yazsalar bari... Siz gidin dizinin en iyi dansçısını böyle harcayın, olacak iş mi? Senaryo gereği mezun olduktan sonra gelebilmesi için bütün mezunların geri döndüğü sahneleri bekler oldum. En son geldiğinde repliği bile yoktu! Ah... Her neyse, bunları senariste anlatmalıyım sanırım size değil.
Diziye onun için başladım, ama sonra birdenbire kendimi herkese hayran buldum. Şarkıların orjinallerinden çok dizi ekibinin söylediği versiyonları dinler oldum. Her türden insan vardı ve dizinin beni çeken yönü de buydu sanırım. (Yalan söyledim beni Harry çekti.)
Dizideki eşcinsel ilişkileri ABD'de nasıl karşılanıyor bilmiyorum, ama kendi açımdan söyleyeyim ilk başlarda çok yadırgadım. Ama sonra dizinin senarsti bu ilişkileri garip bir şekilde... Normal gösterdi gözüme. (Başka bir yerde görsem yine garipserim.) Bu ilişkiler için üzülür, ağlar buldum kendimi. Bir erkeğin kadın gibi davranması bile anlaşılabilir hale geldi. Senarist -belki kendisi de eşcinsel olduğu içindir, bilmiyorum- o insanları birazcık anlamamı sağladı. Bazı durumlar hala iğrenç ama en azından katlanabiliyorum artık.
Evet, gel gelelim izleyen insanlara seslenme kısmına... Hadi spoiler partisi yapalım!!
Ehehe, şaka yapıyorum. En çok sevmediğim şeydir. Malesef son zamanlarda altyazı çıkmış mı diye yorumlarda gezinirken spoiler yeme konusunda  uzmanlaştım.
Geçenlerde birkaç Gleek arkadaşımla oturup dizideki son ilişki durumunu çıkardık. Her şey birbirine girdi, özellikle son yayınlanan bölümle birlikte. Bu olayları daha güzel yapıyor.
Favori çiftlerim Femma(asla gerçek olmayacağını bildiğim halde) ve Ryley şu an.
Diziye bu sezon giren karakterlerden Ryder, Mike'ın yedeği olarak duruyor. Kendisinin omuzlarına hastayım, tıpkı aptal surat ifadesine hasta olduğum gibi.

Daha ne söylesem ki... Dizi çok mavi, hiçbir Amerikan dizisini sonuna kadar izleyeceğimi düşünmezdim, ama bu diziyi bırakmayacağımı adım gibi biliyorum.
Dizideki saçma ama ağzı açık bıraktıran ilişkilere ya da burunlara ya da atlara ya da ölü balıklara rağmen çok isteyerek maviliyorum.
Neyse, bitiriyorum yazıyı. Yazmak çok uzun sürdü, çünkü hangi şarkıyla kapanış yapacağımı seçmekle uğraştım. Çok zor oldu, içime de sinmedi... Ama olsun. En mavilerden biri.

Bitirmeden önce bir de Glee'nin yapım ekibine seslenmek istiyorum: "Üç hafta çok uzun!"

Mavileyin!