Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

1 Kasım 2015 Pazar

Sassy Go Go! - Mavi 18likler

Merhaba dostlar.
Bunu yapmayalı çok uzun zaman oldu aman Allah'ım çok heyecanlıyım.
*ellerini birbirine vurur* Haydi başlayalım ehehe.
Şu anda üç tane güncel dizi izliyorum. Birisi şu an analizini okumakta olduğunuz okul dizisi, birisi D-Day ismindeki felaket dizisi, diğeri de She Was Pretty adında bir sinir krizi dizisi.
Açıkçası bu dizinin yazısını yazmaya ilk iki bölümünden sonra karar verdim çünkü okul dizisiydi ve içimde kıpır kıpır değişik hisler uyandırmayı başarmıştı. Sonra D-Day'e başladım. İnanır mısınız beni Sassy Go Go'dan daha çok etkiledi. Dedim ki neden ikisinin de analizini yazmayayım ki?
Ve geldim, yazmaya başlıyorum.
Son zamanlarda dizilerin analizlerini onları bitirdikten sonra yazar olmuştum ama bir an önce bu analizi yazmam gerektiğini düşündüm. Çünkü planladığım birkaç şey var, sınavlarım yaklaştı ve gerçekten vaktim olacağını düşünmüyorum. Hem de daha az spoiler vermiş olurum ehehe.
Ana karakterimiz Kang Yeondu; hayallerinin peşinden koşmaya kararlı, lider ruhlu ve başarı sıralamasında sondan dördüncü olan bir genç kız. Yeondu okulun dans kulübünün başkanlığını yapıyor. İyilerin dostu, kötülerin düşmanı olsa da kötüler haksızlığa uğradığında onların tarafını tutan; kanatsız iyilik meleği bir kızımız.
Diğer ana karakterimiz ise Kim Yeol. Gülüşü güneşin doğuşunda neşeyle ötüşen kuşların sizi mutlulukla uyandırması kadar güzel olsa da ukalalığı bazen daha hava aydınlanmadan sizi uyandıran alarmınız gibi. Okul birincisi (nasıl da şaşırmadık ama) ve inanılmaz zeki biri. Okulun derece yapan çocuklar kulübünün başkanı. 
Bu ikiliyi karşılaştıran şeyse dans kulübünün, çalışma kulübünün hemen üst katında yüksek müzik eşliğinde tepinerek dans etmesi.
Daha da basitleştirecek olursak çalışma kulübü Baekho zenginlerin çocuklarından oluşan bir grup. Dans kulübü Real King ise orta halli ailelerden gelen bir grup. Ve Baekho, Real King'in fişini çekerek dans etmelerine engel oluyor. Kavga başlasın dostlar!
Zenginler fakirler savaşından girip zekiler aptallar savaşına, oradan iyiler kötüler savaşına, hatta mutlular ve mutsuzlar savaşına kadar gidiyorlar. Taa ki amigoluk kulübü kurulması için bu iki düşman kulüp birleştirilene kadar!
Evet, çok basit bir senaryosu olduğunun farkındayım ve inanın bana dizide ne olacağını hemen anlayabiliyorsunuz izlerken de. Ama insanın her zaman heyecanı dorukta olan dizileri izleyecek gücü olmuyor. Böyle basit senaryoları izleyip tamamen farklı şeyler düşünmek ihtiyacı hissediyorum ben, beynimi boşaltıp basit düşünmek.
Neden bahsediyorsun Mavi? Gelin bakalım daha yakından inceleyelim.
Real King ve Baekho ilk karşılaştığında, Baekho üyeleri ceza aldıklarında bile beraberce deli gibi oynayıp eğlenen Real King üyelerine ilk birkaç bölüm şaşkın şaşkın baktılar. Çünkü Baekho üyeleri ders çalışıp birbirleriyle yarışmaktan başka bir şey yapmıyordu. Herkes sıralamasını yükseltmek için birbirinin ayağını kaydırmaya bakıyordu. Gelecekleri için çabalıyorlardı yalnızca. Oysa Real King üyelerinin işi gücü eğlenmek ve içinde bulundukları anın tadını çıkarmaktı. Yeondu'nun da dediği gibi: "18 yaşındayım, sizden ve şu andan başka hiçbir şeyim yok. Şu an mutlu olmak için çabalayamaz mıyım?" Yeondu ve arkadaşları tam olarak bunu yapıyorlardı.
Yeol ve Yeondu artık iyice birbirini tanıdığı zamanlardı, Yeol yanında bir diğer Baekho üyesi olan en yakın arkadaşıyla yürürken su savaşı yapan Real King'i gördüler beraber. En yakın arkadaşı "Ne yapıyor bunlar?" diye iç çekince, "Ne var?" dedi Yeol. "18lik gibi davranıyorlar işte."
*boğazını temizler* Evet arkadaşlar. Bu cümle bana çok dokundu ve iki gün kafamın içinde dönüp durdu. Ben 18 yaşındayım. Elimde olan şey sadece şu an ama kimsem yok dedim kendime. Arkadaşlarım yok demiyorum ama şu an yanımda olan ben gülünce benimle beraber gülmeye başlayan biri yok. Ben 18 yaşındayım. Acaba 18 yaşında gibi davranıyor muyum ki? Hiç 18 yaşında gibi hissetmiyorum dedim kendime.
İsterseniz işsiz ya da şımarık olduğumu söyleyin. Umurumda değil. Aptalca bir cümle yüzünden iki gün ne yapıyorum ben diye düşündüm. Hala düşünüyorum, ama acısı iki günde hafifledi diyelim.
Bir diğer meselemiz Eunji'nin yanı Yeondu'nun arkasında oturan bu çocuk. Kendisi VIXX'in biricik lideri Cha Hakyeon olup bu diziye başlamamın tek sebebidir. Kendisinin dizide büyükçe bir rolü olduğunu hatta Yeondu'yla gönül ilişkisi yaşayabileceğini düşünmüştüm. Yanıldım.
Cha Hakyeon'un canlandırdığı Ha Dongjae karakteri Yeondu'nun en yakın arkadaşı. Daha doğrusu Dongjae kızımıza sanki kendisinin solunum cihazıymış gibi bağlı yaşıyor. Peki bu neden seni etkiledi Mavi?
Ha Dongjae karakteri çocukluğunda bir travma geçirmiş ve dokunma fobisi var. Ama inanılmaz zeki ve yardımsever bir çocuk. Yine de yardım edeyim diye işlere karışıp her şeyi berbat etmiyor. Yani tam yerinde bir karakter.
Dokunma fobisi olan bu karakterimizin yalnızca Yeondu'ya dokunduğunu gördüm. Diziyi izleyen herhangi biri görmemiş olabilir çünkü ben özellikle dikkat ettim. Çünkü Yeondu ve Dongjae o kadar yakın ki bu kadar yakın olduğunuz birine dokunmamanız imkansız gelmişti.
Her neyse... Bu yakın arkadaşlık ilişkisi beni çok derinden sarstı çünkü benim, sizin, hiçbirinizin, hiçbirimizin Dongjae gibi bir arkadaşı yok. Dongjae yok arkadaşlar. Olmayacak şeyleri istemek alışkanlık oldu sanırım, çünkü Dongjae'yi istiyorum ve o yok. Bu yüzden acı çekiyorum. Dongjae ne zaman gülümseyen yüzüyle çantasından çilekli süt çıkarsa dalıp gidiyorum ve hayal ediyorum ama yok. Hiçbiriniz böyle olamazsınız, hiçbiriniz buna sahip olamazsınız. Dongjae kurgu karakter, bitti.
Geliyoruz zurnanın gerçekten zırt dediği yere arkadaşlar.
Lanet olası aşk.
Eğer bunun spoiler olduğunu düşünüyorsanız o zaman üzgünüm ama bence değil çünkü dizinin ilk bölümünden ne olacağı belli ben anlatmasam gidip tanıtımını okusanız bile anlarsınız zaten uzatmayalım. (Kendi kendine tripe giren Mavi)
Yeondu ve Yeol'ün birbirine olan sevgisi o kadar doğal biçimlendi ki sorgulamadık, sinir olmadık, ay çok vıcık vıcıklar demedik. Müthişti, tere yağından kıl çeker gibiydi yahu. E insan kıskanıyor.
18 yaşındayım
O biçim sevginin zerresini hissetmedim.
Tamam 18 yaşında olan şimdiki neslin bunu hissettiğinden şüpheliyim zaten. Ama güzel şey ya ne bileyim. Bakınca gülümsemek falan.
Beni acıtan başıma gelmemiş olması değil, gelmeyecek olmasını bilmemdir.
Zira aşk en az Ha Dongjae kadar kurgudur ve her zaman kurgudan ibaret kalacaktır.
YANİ KISACA...
Mavi 18 yaşında ve yalnız.
Güzelim diziyi bile size depresyonlarımı anlatmak için kullanmış olmam harika değil mi? Ne kadar da kıvrak zekalı bir kız.

Açıkçası bu dizi basit senaryosu, basit karakterleri ve basit müzikleriyle tam anlamıyla "basit" bir dizi. Benim tavsiyemse şu; Her zaman mükemmeli aramayın ve bırakın beyniniz basit şeylerle meşgul olsun. Eğer tavsiyeme uymak isterseniz de bu dizi idealdir.
Evet, kötü bir cadımız var, her şeyi tepe taklak ediyor ama sadece bir tane var. Karmakarışık bir dizi değil. Bir kerecik bildiğiniz yoldan gidin, daha az yorulun ve rahat edin.
Kendinizi Sassy Go Go'nun kollarına bırakın.
Mavi'den söylemesi.
Kapanışı dizinin müziklerinden Turtles Fly'la yapıyoruz.
Mavi geceler sizi seviyorum!

mavinot: Özel bir şeyler planlıyorum. Farkında olmadığınız bir şey için. Her neyse, takipte kalın. Sınavlarımı atlatınca döneceğim. Ah blogda olmak harika hissettiriyor.