Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

10 Ağustos 2019 Cumartesi

mavi bir aşk mektubu

Sevgili Karam,
Okumak şöyle dursun sana söylediğim şeyleri anlamaktan bile aciz olduğunu bilmeme rağmen sana olan hislerimi anlatmaya ihtiyaç duyduğumdan yazıyorum bu mektubu.
Biricik yol arkadaşım, bazen benden nefret ettiğini hissediyorum. Sana seslendiğimde kısa bir bakışla geçiştirmen, sadece bana ihtiyacın olduğunda sevgini göstermen, bazen bilerek eşyalarıma zarar vermen; beni sevdiğin ihtimalini fazlasıyla düşürüyor.
Ama biliyorum ki sen geceleri bana sarılıp sıcacık uyumayı, kalabalık misafirlerimiz gelip seni sevmeye çalıştığında benim kucağımda oturup onlara pas vermeyerek asıl sahibini belli etmeyi, sana yemek verdiğim zaman başlamadan önce bana bakıp bir süre teşekkür eder gibi beklemeyi seviyor ve bana olan sevgini bu şekilde belli ediyorsun. Sen de bilmelisin ki bunların hiçbirini yapmasan da bana karşı hissettiğin tek duygu nefret olsa da ben seni yine evime getirdiğim o kedi yavrusunu sevdiğim gibi seveceğim.
Son zamanlarda dışarı çıkıp haytalık yapmayı ve dayak yemeyi alışkanlık haline getirmiş olman beni delicesine üzüyor. Ah sana bir yetişebilsem peşinden koşup tüm o kabadayı kedileri tek tek tekmeleyeceğim de… Gerçi böyle bir şey yapmaya kalksam çok utanırsın biliyorum. Yine de burnunda pati izleriyle yorgun argın eve girişini görmek kalbimi parçalıyor.
Gezdiğin sokaklarda kaç tane kedi yavrusu yaptın da analarına bırakıp geldin bilmiyorum. Ama eğer bir gün yavrularını getirmek istersen hepsini seni sevdiğim gibi seveceğim oğlum.
Şimdi ayaklarıma sürtünüyorsun, karnın acıkmış olmalı. Yok yahu, daha yeni yemek yedin. Ağladığımı fark ettiğinden herhalde… Biraz da sen beni merak et diye almayacağım seni kucağıma. Nasıl olsa biraz sonra televizyonun önüne kurulup kucaklaşırız sıcacık.
Seni çok seviyorum Karam.
Anneciğinin hayatını kurtardığının farkında olabilmeni çok isterdim. Yüreğimdeki boşlukları o yumuş tombik poponla bir güzel doldurduğunu sana anlatabilsem dünyanın en mutlu kedisi olurdun, biliyorum. Bu yüzden ne yaparsan yap önemli değil. Yeni aldığım ayakkabılara sıçıp gecenin bir vakti yüzümü tırnaklayabilirsin. Hiç önemli değil.
Yeter ki hep yanımda kal.
Birazdan beni uyandırıp dışarı seni salmam için bas bas bağırdığın zaman aynı şeyleri düşünür müyüm bilmiyorum. O yüzden şu an böyle düşünürken bir yerlere kaydetmek istedim.
Şimdi de bacaklarımı tırnaklıyorsun. İşte senin sevgin de bu kadar nankör kedi.
İyi ki varsın oğluşum.
Kediler insanların kelimelerini anlayacak hale gelinceye kadar saklayacağım bu mektubu. Hadi sana biraz yeni aldığım krakerlerden vereyim de kendine gel.
Öptüm yırtık, sümüklü burnundan.
-Annen