Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Birth Secret - Mavi Kartozu Dükkanı Açıyor

Selam dostlar! Hayaletlerim! Mavi resmi olarak geri döndü!
Yeni evime yerleştim, yeni hayatıma başladım. Sınav sonucum fena değil, geleceğim artık az çok şekillendi gözümde. Omuzlarımdan koskocaman bir yük kalkmış gibi hissediyorum, hafiflemiş gibiyim. Eski gücüme kavuşmuş bulunmaktayım.
Eh, tabii internetimin gelmesini beklerken boş durmadım. İki yıl kadar önce bilgisayara indirip ilk bölümünü izleyip devamını getiremediğim Birth Secret isimli kıymetli diziyi hızlıca izleyip bitirdim.
Birth Secret, basitçe anlatılacak olursa, dahi sayılabilecek bir kadının bir gün hafızasını kaybetmesiyle başlıyor. Baş karakterimiz Jung Yihyun yaşadığı son 10 yılı unutmuş bir şekilde gözlerini sokağın ortasında açıyor. Evde onu bekleyen bir kocası, hatta bir bebeği var.
Aslında dizinin ilk üç bölümü oldukça karışıktı, hiçbir şey anlamadan izledim diyebilirim. Çünkü ilk bölümde kızın hatırladığı her şeyi görüp daha sonra 10 yıl ileriye gidiyorsunuz ve onunla beraber kaybettiklerini bulmaya çalışıyorsunuz. O 10 yılı onunla beraber yaşamış, her şeyin farkında olan insanların arasına karışmaya çalışıyorsunuz.
Bir yandan da karısının kendisini terk ettiğine inanmayı hiç istemeyen ve annesi gibi bir dahi olan kızını gayretle büyüten mavi kalpli adam Hong Kyung Doo'nun acısına eşlik ediyorsunuz.
Açıkçası diziyi ilk gördüğümde bunun yumuşacık bir aşk hikayesi olacağını düşünmüştüm, ama gerçekten öyle değildi. Sadece kalp kırıklarıyla dolu bir hikayeydi ve belki de yumuşacık bir aşk hikayesinden daha çok "aşk" gibiydi bu hissettirilen.
Yihyun geçmişi parça parça hatırlamaya başladığında gördüklerimiz ve kendi başına ayakta durmaya çabalaması beni her seferinde ağlattı.
Senaryosu sağlam bir diziydi ve son ana kadar heyecanını korudu. Üstelik sonu da kararındaydı, herhangi bir Kore dizisi gibi aceleye getirilmemişti.
Güzel ve dahi kadın Jung Yihyun'a hayat veren oyuncumuz Sung Yuri, benim çok ama çok sevdiğim oyunculardan biri. Bu diziye başlamamın en büyük sebebi diyebilirim. Kendisini The Snow Queen'de izledikten sonra bir nevi aşık oldum yeteneğine. Çok zarif bir kadın. Sadık ve mavi kalpli Hong Kyung Doo'muza hayat veren oyuncuysa Yu Junsang. Kendisine gerçekten büyük bir hayranlık besliyorum, özellikle bu diziden sonra hayranlığım katlanarak büyüdü. Yakasını bir daha bırakmayacağım adamlar listesinde üst sıralarda duruyor.
Bunun dışında Jung Yihyun'un küçüklüğünü bu aralar yıldızı parıl parıl parlayan hanım kızımız Kim Sohyun oynuyor. Diğer karakterleri canlandıran oyuncular da hakkını vererek oynamış, kadro gerçekten iyi.
Diziyi üç günde bitirdim, sürekli dışarı çıkmam gerekmese iki günde bitirecektim aslında. Hikayesiyle izleyeni sımsıkı saran bir diziydi Birth Secret. Asla unutmayacağım ve hatırladıkça hüzünleneceğim sahneleri, replikleri vardı. Bazen durdurup sindirmem gereken yerler oldu. Hep "ben de böyle birini istiyorum" dedirtti bana. Kendime hakim olmazsam evde kalacağımı hissettirdi. Çünkü Hong Kyung Doo gibi birini bulmam neredeyse imkansız, böyle mavi kalpli birinin yaşıyor olması imkansız. (Ama çaktırmayın o kadar gerçekçiydi ki bir an bulabileceğimi düşündüm.)
Dizi öyle güzeldi ki beni sürekli ağlatıyor olması bile canımı sıkmadı, sıcacıktı. Birilerini özlemenin ne demek olduğunu gösterdi ve birileri derken, belli birinden bahsetmiyorum. Yalnızca birilerinin elinden tutmasını özlemenin ne demek olduğunu göstermesinden bahsediyorum. Yapayalnız olmaktan... Jung Yihyun yapayalnız bir kadındı anlayacağınız ve ardında bıraktıklarını onları bıraktığını bilmeden özlüyordu, tıpkı bıraktıklarının onu özlediği gibi.

Peki bu diziyi sadece ağlamak için mi mavileyeceksiniz? Hayır. Bu yazıyı yazmaya karar verdiğim andan itibaren son bölüme kadar bu dizinin amacı ne diye sordum kendime. Ve son bölümde cevabını buldum. Jung Yihyun çok zeki biriyidi, bir dahiydi ama dünyanın en zengin insanı olmak istedi. Çok para kazanmak istedi, çok fazla ve bu hata hayatından yıllar çaldı, hatta insanlar. İşte dizimizin sosyal mesajı da budur. Para mutluluğu satın alamaz. Yorulduğunda birinin omzuna kafanı yaslayıp ağlayamıyorsan para hiçbir şey değildir.

Güzel bir senaryosu, güzel bir oyuncu kadrosu ve sosyal mesajı olan bu dizinin müzikleri de harika. Gerçekten hiçbir eksiği yok. Bence mavileyin, bayılacaksınız!
Kapanış şarkımız dizinin müziklerinden "Aptal Kafa". Dizinin en sevdiğim şarkısı ve sözleri de çok güzel.
Blogda olduğu için çok mutlu olan Mavi'den herkese mavi geceler! Ah burayı çok özlemişim.

4 yorum:

  1. Ah, Kartozu, Mavi kalpli birisini kim istemez ki?^^ Artık bloğa resmen döndüğün için çok mutluyumm!!

    Mavi Günler!^^ Eheheh

    YanıtlaSil
  2. burayı bugün keşfettim ve ilk başta siyah limonu okuyarak başladım. Çok zevk aldım; çünkü duygularını o kadar samimi ve güzel bir dille aktarıyorsun ki etkilenmemek mümkün değil.. Ayrıca ben de bu sene sınava girmiş ve hala ne tercih etmem gerektiğine kara verememiş biri olarak sen hangi bölüm düşünüyorsun, bununla ilgili fikirlerini de açarsan çok mutlu olurum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bloga hoş geldin! Beni gerçekten çok mutlu ettin, beğenmene gerçekten çok sevindim. Çok teşekkür ederim :')
      Sınav konusuna gelirsek, ben aslında psikoloji isteyerek hazırlanıyordum ama sıralama tahminimden düşük geldi. Doğudaki üniversitelerle vakıf üniversitelerine puanım yetiyor ama batıda olan devlet üniversitelerine puanım yetmiyor, haliyle umutlarım söndü. İkinci tercihim de Sosyal Hizmetler olacak, psikolojiyle aşağı yukarı aynı temele oturmuş bir bölüm biraz da hukuki boyutu var. Yani umarım psikoloji olur ama olmazsa da üzülmeyeceğim ^^ Peki sen hangi bölümleri düşünüyorsun?

      Sil