Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

26 Ocak 2016 Salı

Bubblegum - Mavi sakızın içinde kader ortağını buldu!

Merhaba dostlar! Günlerden bir gün lanet olası Twitter'da dolaşırken birinin bir diziden bahsettiğini gördüm! Aslında o kişinin dizi hakkında ne söylediğine dair en ufak bir şey hatırlamıyorum. Yalnızca diziden bahsederken kullandığı ekran görüntüsüne takılıp kalmıştı gözlerim.
O ekran görüntüsü şu an gördüğünüz görüntüdür efendim. Daha önce pek çok kez gördüğüm bir sahneydi bu açıkçası. Ama ilk kez o tweeti görünce "ben bu diziyi izleyeceğim" dedim. Bu kadar çok karşıma çıkıyorsa, demek ki izlemem gerekiyor diye düşündüm.
Velhasıl diziyi pek de uğraşmadan buldum: Bubblegum!
16 bölümlük olan bu dizi Kasım-Aralık 2015'de yayınlanmış. Birazdan uzun uzadıya anlatacağım güzelliğine rağmen pek de ses getirememiş olmasını tamamen tvN kanalında yayınlanmış olmasına bağlıyorum. Biliyorsunuz, özel kanal olan tvN'in meşhur diziler çıkarmasına izin vermeyen üç büyük kanal var Kore'de.
Bubblegum'da Kore dizisi izleyen hemen herkesin tanıdığı Lee Dongwook ve deli kızları seven herkesin  tanıdığı Jung Ryeowon oynuyor. Bu ikilinin canlandırdığı karakterler sırasıyla Park Rihwan ve Kim Haengah; ailelerinin tanışması sayesinde beraber büyümüş olan keratalar.
Rihwan evlilik dışı bir çocuk ve babasının kim olduğunu bilmiyor. Haengah'nın annesi de o çok küçükken ölmüş. (5 yaşında mıydı, 4 mü hatırlamıyorum.)
Rihwan'ın annesi ve Haengah'nın babası üniversiteden birbirlerini tanıdıkları için Rihwan'ın annesi karnında evlilik dışı bir çocuk taşıması sebebiyle evden atılınca, bu kadına Haengah'nın babası sahip çıkmış. Kadın bir doktor ve haliyle, Rihwan doğduktan sonra çok meşgulmüş. Bir nevi bu ikiliyi Haengah'nın babası büyütmüş işlettiği lokantanın bahçesinde. Birlikte ilkokula, ortaokula, liseye gitmişler.
Ortaokula giderken de Haengah'nın babası, annesiyle aynı hastalıktan ölüp gitmiş. Haengah, Rihwan'ın annesine ve babasının sahip çıktığı Prenses Teyze'yle Gangster Amca'ya kalmış.
Şimdi bu hızlıca anlatılmış hikayeden hiçbir şey anlamadığınızı sezdiğim için şöyle özetleyeceğim: Haengah hayatının büyük bir kısmını yapayalnız ve kimsesiz olarak geçirmiş. Onun kimsesi Rihwan olmuş.
Her ne kadar Haengah ondan büyük olduğunu iddia etmekten hoşlansa da Rihwan tam bir korumacı abi olarak büyütmüş bu kızımızı. Birlikte güzel güzel kavga ederek, oyunlar oynayarak, ağlayarak, gülerek büyümüşler daha doğrusu.
Haengah dişini tırnağına takıp radyocu olmuş, Rihwan'da annesine benzer bir şeyler yaparak alternatif tıp uzmanı. Çok başarılı, dürüst ve gülümsemesini bilen çocuklar bunlar.
Bu gördüğünü kare, dizinin sondan bir önceki bölümünde çekildi.
Dizi başlarda çok ama çok komikti. Her şey baştan sona aynı gidecek sanıyordum, hep bir aşk meselesi cart curt işte.
Ama sonra dizi hiç de beklemediğim bir yöne dönüverdi ve açıkçası böyle daha güzel oldu.
Öyle birkaç ayı konu alan, hemen aşkları oldubittiye getiren, ilişkilerin soyunu sopunu bilemediğimiz dizilerdense; böyle yıllar yıllar süren bir hikayeyi güzelce işleyen sıcacık dizileri izlemeyi tercih ediyorum gerçekten.
Size beni en çok etkileyen karakterlerden kısaca bahsetmek istiyorum. İlk olarak Taehee!
Taehee'den bahsetmek istememin sebebi, bana göre bu dizideki en havalı karakter olmasıdır. 
Şöyle ki erkeklere karşı duruşunu müthiş bir şekilde koruyup kalbini sımsıkı kapalı tutmasına rağmen, aslında pamuk gibi biri. Ayrıca soğukkanlı davranmasını bilip arkadaşına adam gibi tavsiyeler verebiliyor. "Kurtul o kadından" lafından tutun da "Herkes hasta, bir tek o mu" lafına kadar her söylediği şeye kafa salladığım gibi, sessiz sessiz güldüğümü de itiraf etmeliyim. Gerçekten onun gibi bir arkadaşım olmasını çok isterdim. Haengah'yla nasıl arkadaş olduğunu anlattığı sahneyi hiç unutmayacağım. Tabii ki Haengah'ya nasıl bağırdığını ve ofiste sessizce nasıl ağladığını da. Olmak istediğim kişisin Taehee!
 İkinci karakter ise Yiseul!
Neden ondan bahsetmek istedim?
Çünkü Yiseul benim hayatımın senaryolaştırılmış halini yaşadı birkaç bölüm boyunca.
Elbette onunki kadar üst düzey değil yaşadıklarım, ama neredeyse aynı.
Farklarımızsa onun ailesi çok zengin, benim annem daha iyi bir kadın ve... Üçüncü farkımızı söylemeyeceğim. Spoiler olduğu gibi, diziyi izlerseniz ne olduğunuzu bulmanızı istiyorum ehehehe. Yiseul dediğimiz bu kişi zengin bir ailenin "ben zengin olmak istemiyorum" diye direten asi kızı. Sürekli olarak evlendirme buluşmalarına gönderiliyor. Hiçbir şekilde hayatından memnun değil. Gözlerinin altında mor halkalar var ve suratı her zaman asık. Sürekli "çok şişmansın" lafını duymak zorunda. Kimseye inancı yok, özellikle erkeklere. Sığınabildiği tek kişi kardeşi, o da şirketin başında olduğu için arada sırada işte.
Yiseul'ı görmek beni rahatsız ediyordu çünkü çoğu sahnede hislerimi birebir yansıtan şeyler söyledi. Kendimi dışardan görmek korkunç bir şey T_T
Dizide her şey öyle doğaldı ki... Abartılmış "aşkımızın peşinden koşalım" lafları yoktu, darılmaca gücenmece yoktu. Herkes aile gibi davranıp aile gibi olmak için çabalıyordu yalnızca ve siz "ben olsam ben de öyle yapardım" diyordunuz. "Çok mantıklı aferin!"
Her şeyiyle çok güzel bir diziydi. Ancak itiraf etmeliyim ki hala diziyi bitirmedim. Sondan bir önceki bölümü izliyorum ve yazıyı bugüne yetiştirmek için sonunu izlemeden buraya koşmaya karar verdim.
Ama son anda bir şey olacağını sanmıyorum. Dizi buraya kadar geldiği gibi doğal bir şekilde bitecektir eminim ki.
Çok güldüren ve mutlu eden sahneler olduğu gibi; içime içime, böğrüme böğrüme, pat pat oturan sahneler de vardı ve anlatırsam bütün büyüsünün kaçacağını hissediyorum. O yüzden sustum.
Diziyle ilgili övmem gereken bir şey daha var: Yönetmen.
Gerçekten beyninize çaktırmadan sokuşturduğu gibi bunu estetik biçimde yapmayı da başarıyor. Sırf yönetmenin başarısı için bile izlemelisiniz bence bu diziyi.
Ah bir de eğer olur da izlerseniz "bu dizinin adı niye sakız ya" diye düşünmeyiniz. 9. bölümü izlediğiniz de anlayacaksınız. (kötü kadın gülüşü)
Bu yazıda anlatmayı planladığım şeylerin çoğunu anlatamadım, düşünün siz bu dizi ne kadar güzel ve bir şans verin. Özel kanalda yayınlanıyor diye pabucunu dama atmayın. Sevin onu. O da sizi sevecek, söz veriyorum.
Dizinin en güzel şarkısı Because I ile veda ediyoruz.
Mavi kalın ve mavileyin bu diziyi!
mavinot: analiz yazmayı unutmuşum T_T
mavinot2: 100. yazıyı okuyun <3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder