Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

30 Aralık 2016 Cuma

Emek Mavisi - aşikâr.

Selam dostlar.
Aslında şikayet dolu bir paragrafla başlamak istemiştim ama durun bakalım. Durun, sadece birazcık çok kısacık pozitif davranayım. Olur mu?
Bu hafta, şu koca iki-üç ay içinde emek verdiğim her şeyin sonuçlandığı haftaydı. Ve ben (cümlenin başında "ve" kullanmaktan nefret etsem de) yalnızca bu stres dağı olan haftayı değil, stres sıradağları olan ayları atlatmanın da haklı gururunu yaşıyorum.
Fiziksel yorgunluğun beni, zihinsel yorgunluktan daha fazla yıprattığı su götürmez bir gerçek. Çok zor geliyor bana, bilmiyorum. Belki de bünye diğerine daha alışık olduğu içindir. O yüzden sancılı bir dönemdi. Rahatça uyuduğum bir gün hatırlamıyorum.
Ama geçti.
Zor geçti gerçi. Dün çok kötü bir gündü ve benim bu iki aylık çalışmamı tamamlayacak upuzun bir rapor hazırlamam gerekiyordu. Ama beynim kapalıydı. Depresif olma hali bireylerin beyinlerini kapatıyor; yeni fikirler öğrenmelerine ya da yeni şeyler üretmesine çok müsaade etmiyor. Anca olan bir şeyi yeniden yeniden yeniden yorumlayarak ortaya bir şeyler koyabiliyor birey. Benimse yeni bir şeyler üretmem gerekiyordu. Gece yarısına kadar hiçbir şey yapamadan oturdum, keyfim yerine gelsin diye videolar izledim falan. Olmadı. En sonunda bir Instagram sayfası buldum, güzel insanlarla ilgili. Zorbaların ağlattığı bir kız için insanlarla dolu otobüsünü durdurup gidip kızı rahatlatmaya çalışan otobüs şoförüyle ilgili gönderiyi okurken ağlamaya başladım. Bir yarım saat ağladıktan sonra ancak kendime gelebildim.
Hep söylerim, üzülünce daha çok üzülmek lazım. Tamamen bitmeden yeniden başlayamazsın çünkü. Tamamen dibe vurasın ki ayaklarını yere vurup hızlıca yukarı çıkabilesin.
İşte bu yorucu süreç boyunca üzüldüm ve daha çok üzüldüm. Sonra güçlendim ve biraz daha üzüldüm.
Ama bitti.
Atlattım ben bu dönemi, her dönemi atlattığım gibi. Hem de gerçekten güzel sonuçlar aldım. Bu sonuçların hemen hepsi beklendik sonuçlardı benim için. Yani evet rahatlayacaktım ama güzel sonuçlar aldığım için değil, bittiği için rahatlayacaktım. Sonra bugün beklediğim sonuçları aşan daha güzel bir şeyler oldu. O yüzden hem rahatladım, hem de gönül rahatlığıyla söyleyebiliyorum ki bu yazıyı yazarken mutluyum ve gülümsüyorum.
Siz hiç benim mutluyken yazdığımı gördünüz mü sevgili dostlar? Gördüyseniz de ben hatırlamıyorum ahahaha.
Bu yazıyı yazarken sürekli bir mahcubiyet hissi var içimde aslında. "Sanki çok büyük bir iş başardın, abarttıkça abartıyorsun," diyor içimdeki ses. Aslında bu dışardan bakan birinin sesi olmalı, zira ben aslında böyle düşünmüyorum. Benim için gerçekten zor bir dönemdi ve o kadar yorgunum ki gözlerim kapanıyor şu satırları yazarken. 
Abartmıyorum.
Çok üşüyorum ben şu an.
Daha fazla uzatamayacağım.
Yine sonu başı belli olmayan, mesajı olmayan, saçma sapan, kopuk kopuk bir yazı mı oldu ne? Aman ne yapalım, bu kafayla yazmaya çalışmak komik zaten.
Şimdi gidip güzel bir uyku çekeceğim.
Ama ondan önce size bu iki aylık çalışmalardan birinin sonucunu göstermek istiyorum. Sadece benim çalışmam yok bu sonucun içinde, çok ince düşünen sevgili ekip arkadaşlarımın da çalışmaları var. Birlikte ortaya güzel bir çalışma çıkardığımıza inanıyoruz ve sizin de bu çalışmayı görmenizi istiyorum ben.
Bir kısa film çektik, adı "aşikâr." Apaçık ortada oldukları halde görülmesi istenmeyenlerin hikayesini anlatmak istedik.
Lütfen izleyin hayaletlerim, belki sizin de kafanızda minicik bir kibrit çakabiliriz diye istiyorum bunu. Belki sizin de bir fikrinizi alabilirim diye...
Şimdi gidiyorum ama yarın sabahtan akşama kadar kontrol edeceğim burasını. Çünkü gerçekten bu zor dönemin en güzel hediyelerinden biriydi "aşikâr" bana. Bilin istedim.
Teşekkür ederim ve mavi geceler.

4 yorum:

  1. Sonunda biraz neşeli bir Mavi. Son derece depresif olduğum şu aralar -ya da her zaman- son yazılarını okudukça cümlelerin bana da nüfuz etti.Hayatta bir karar vermem gerektigi ama bir amacimin olup olmadığindan emin degildim bu zamanlarda. Ve beklentilerini karsilamam gereken insanlar var hala.Bunlari soylecek kimsem olmadigi icin ister istemez yaziyorum yani. Neyse simdi biraz daha iyi olmana sevindim. :)
    Kisa filme ba-yil-dim. Sıkıci gibi bir izlenim uyandirsa da en basta devamindaki incelikler hemen odaklanmami sagladi. 7 dk nasil gecti anlamadim. Merak ettim devamini. Farkli hisler uyandirdi. Sanirim en sevdigim kisim boya bolumu idi. Sondaki kız hic konusmasa da verdigi duygular gücluydu.Umarim emeklerinin karsiligini alirsin. Bu hayalet burada! :)
    Bugun de ilk kar yağdi buraya.
    Cok yazdim yine.
    Masmavi günler.Seviliyorsun..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seni yeniden burada görmek çok güzel, gerçekten. Umarım sen de emeklerinin karşılığını, içinin en rahat edeceği şekilde alırsın. Mutlu olursun, tüm içtenliğimle söylüyorum. Ayrıca lütfen çekinme, anlat. Sen beni az dinlemedin ben de biraz seni dinleyeyim, olmaz mı? Sana da mavi akşamlar. Çok geç gördüm yorumunu, ama olsun gördüm. Bu bile yetti. Sen de seviliyorsun :')

      Sil
  2. Bilirsin üniversite konuları iste. Uğraşıyorsun ama bir seyler yanlış giderse endişesinden uğraştığindan da bir sey anlamiyorsun. cevap verdigin icin tesekkurler. Neyse ben azıcık Standingg egg sleepless dinleyip kısa suren karın yasıni tutayim. Sonra voice dinleyip aglayayim. Aci cekmeyi severim cunku sjsjjs :'D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmem mii :') Her şey yoluna girecek, sen de bunu bil olur mu? Hadi gel beraber ağlayalım :D

      Sil