Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

4 Nisan 2019 Perşembe

selam mavi

selam dostlar.
ben bir daha buraya daha sık gelmek istiyorum demeyeceğim size. ne zaman söylesem gelmeyi kesiyorum çünkü.
bu aralar elimde uğraşacak çok şey var, bu ayın sonunda mezuniyet balomuz yapılacak. aynı zamanda tezim için de son teslim tarihi o aralarda bir yerlerde. bir yandan stajıma ve stajım için yapmam gereken projelere odaklanmam lazım. alttan aldığım dersin gereksizliği de beni epey sıkıyor.
tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de dodie'nin katıldığı, bizleri de davet ettiği escapril etkinliğine katılmaya karar verdim. (okuduğum kitaplar ve izlediğim dizileri saymıyorum bile.)
escapril'de nisan ayının her günü için bir konu başlığı var ve her gün farklı bir başlık altında bir şey üretmek gerekiyor. dodie sanırım bunu şarkı yazmak için kullanıyor, kimileri şiir yazıyor, ben de özlemle beraber hikaye yazıyorum bu konu başlıklarını alıp. üç gündür inanılmaz verimli geçiyor ve daha önce hiç yazmadığım konularda bile kafam çalışıyor. uzun zamandır bu kadar sık kalemimi elime almamıştım, hamlamış olmam bir yana fazlasıyla özlemişim. 
kalemimle barışmış olmak beni ziyadesiyle mutlu etse de yapmam gereken diğer şeyleri biraz köşeye sıkıştırdım ve bu yüzden de kafamın arkasında sürekli fısıldayan bir kaygı canavarı var yine. neyse ki yarının konu başlığı da "kaygı". en azından bundan bir şeyler çıkarıp güzel bir şeyler üretebileceğim ehehe.
bu aralar gerçekten kendimi memnun edecek kadar üreticiyim ve hareketlerimi verim alabilecek şekilde ayarlıyorum. haliyle sürekli meşgulüm, sıkılacak vaktim de birkaç ay sonra mezun olacağımı düşünüp dertlenecek vaktim de kalmıyor.
bu yazıyı uzatacak kadar anlatacak bir şeyim de yok açıkçası. hazır kalemi elime almışken uğrayayım dedim ıssız evime. 
bu aralar bir sürü güzel şarkı dinliyorum. keşke hepsini buraya atacak kadar bir sürü yazı yazabilsem ehehehe. bir gün o da olacak, hissediyorum.
escapril süresinde yazdığım hikayelerden birkaçını burada yayınlamak istiyorum. uzun zamandır burada bir şey üretmediğimin farkındayım ve bunu değiştirmenin vakti geldi bence. hatta bence siz de özlediniz benim kalemimi hıh.
haftasonu kısa ve güzel bir hikayeyle sizi bulmaya geleceğim, nisanın sonuna kadar en az dört hikaye yayınlamak niyetindeyim, bakalım bu niyet bizi nerelere sürükleyecek.
sizler nasılsınız? umarım bahar saçlarınızı tatlı tatlı okşamıştır. mavi kalın dostlarım, sizi seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder