Kartozlarının Yere Düşerken Çıkardığı Sesler

25 Ocak 2013 Cuma

Love Shuffle'ı Maviledim! - Yey, panda!



Bu hafta okulun son haftası olduğundan hevesle bu diziye başlamış ve bir günde yedi bölümünü birden izlemiş olarak kendimle gurur duyuyorum! Madem karneyi aldım, o halde bunun hakkında bir şeyler yazabilirim dedim. 



Öyleyse Love Shuffle başlasın!  




Dizi ana karakter Usami Kei(Tamaki Hiroshi)'nin nişanlısı tarafından düğüne üç ay kala terk edilmesiyle başlıyor. Terk edilmenin acısıyla eve geliyor ve asansöre biniyor. Asansördeki diğer insanlar, aynı katta oturduğu komşuları. Ama bunlar birbirlerini tanımıyorlar. (Japonya'da da hiç komşuluk bağları yok anacım.) Onlar asansördeyken yağmur yağıyor. Sonra birden elektrikler kesiliyor, koca Tokyo'nun hepsi kısa süreliğine kapkaranlık oluyor. Bunlar da haliyle asansörde birlikte kalıyorlar. Madem aynı kattayız tanılaşım diyorlar. Tabii, bizim terk edilmiş oğlan nişanlısından bahsedince konu aşk hayatına geliyor ve aralarında kimsenin aşk hayatının iyi olmadığını fark ediyorlar. (Bu arada dizinin akışıyla alakası yok, ama Usami nişanlısı onu terk edince "Yapma be, Joe!" diyor sevgilisine. Bunun hikayesini de bu asansörde öğreniyoruz, sanırım Joe bir sporcuymuş falan. Dizinin içinde sık sık bu cümle kullanılıyor. Benim çok dilime yapıştı.)

Karakterlerimiz şu şekilde:


Usami Kei - Aizawa Airu - Sera Ojiro - Kikuta Masato

Usami nişanlısının babasının şirketinde üst düzey bir çalışan, Airu pek çok dil bilen bir tercüman, Ojiro çok yetenekli bir fotoğrafçı ve Kikuta da bir psikiyatrist. Usa-tan, Ai-ai, O-chan ve Kiku-rin, muhteşem dörtlü. Bir gün Kikuta sensei, yani nam-ı diğer Kiku-rin ortaya bir oyun fikri atıyor. Aslında tam olarak oyun sayılmaz, bence gayet zekice planlanmış ve biraz daha ustüruplu olsa ahlaki açıdan da bir sorunu olmayan bir deneyim kazanma çabası. Bu oyunun adı "Love Shuffle". (Hiç tahmin edememiştik, değil mi?) Oyuna göre herkes problem yaşadığı sevgilisini getirecek ve her hafta sevgililer değişecek. Aynı kartı çekenler her hafta bir çift gibi dolaşacaklar. Biraz garip aslında, evet. Ama başkasıyla mutlu bir hafta geçirdikten sonra hala esas sevgiliye dönülüp dönülemeyeceğini ölçmek açısından çok iyi bir fikir.
Böylece herkes kendi partnerini getiriyor ve Love Shuffle'ın yardımcı karakterleri oyuna dahil oluyor.

Kagawa Mei - Oishi Yukichi - Hayakawa Kairi - Kamijyo Reiko


Mei Usa-tan'ın nişanlısı, zengin bir babanın kızı; Yukichi Ai-ai'nin sevgilisi, kendi kendine borsayı öğrenip çok büyük paralar kazanmış genç bir işadamı; Kairi Kiku-rin kendine partner bulamadığı için oyuna kattığı hastası, ölüm tanrısı Thanatos'u gördüğünü iddia ediyor ve yaşamak istemiyor; Reiko ise O-chan'ın düşüp kalktığı evli bir kadın, kocasının da kendisini aldattığını iddia edip oyuna katılıyor.

Ve böylece oyun başlıyor.


Çiftleri ve neler yaptıklarını teker teker anlatmak isterim ama o zaman çok uzun bir yazı olur bu. Üstelik çiftler üç kere değiştiği için isimler birbirine girer ve kafa karışıklığına sebep olur. O yüzden yapmayacağım. Spoiler vermeyi sevmiyorum, o yüzden genel olarak geçeceğim her şeyin üstünden. 

Mesela dizinin müziklerine övgü yağdıracağım, çünkü muhteşem seçimlerdi.



En iyisi karakterlerin bazılarından bahsetmek. Ana karakter Usa-tan'dan bahsetmeyeceğim çünkü "paketi kötü bir hediye" o. Ben böyle baş karakterleri sevmiyorum pek. 

Onun yerine fotoğrafçı Sera Ojiro, nam-ı diğer O-chan'dan bahsetmek istiyorum. Dizide onu öpmeyen sadece iki karakter var: Ai-ai ve Yukichi. Onlar da nasıl dayandılar ben bilmiyorum. 


Matsuda Shota her canlandırdığı karakterde olduğu gibi bu karakterde de karizmadan ölüyordu.

Liar Game'de kalbimi kazanmıştı, Hana Yori Dango'da taht kurmuştu; bu sefer kendisine evlenme teklif ettim direk.

Gerçi o benden önce davranıp oyundaki birine teklif etti, ama... Olsun varsın. Biz onu uzaktan da severiz.

Fotoğrafını çektiği her kadını ağlatmakla ünlenmiş O-chan. Boksla ilgileniyor ve denk geldiği bütün Love Shuffle partnerlerini kendine bağlayabildi. Tabii hepsinin fotoğrafını çektiği için hepsini ağlattı da. Kairi'nin fotoğrafları basıldığında fotoğrafın üstündeki haleleri gördüğü zaman koşarak kaçtı. Hayaletlerden korkuyor bizim sert oğlan. 

Kairi onun yanında sanki odada biri varmış gibi boşluğa baktığında verdiği tepkiler çok komik.


Hazır Kairi demişken biraz ondan da bahsetmek istiyorum. Yukichi onun ilk Love Shuffle partneri. Birlikte bir fast food mekanına gidip oturuyorlar. Yukichi tatlı tatlı konuşuyor, onu da katmaya çalışıyor. Ama kızın tek yaptığı içeceğinin içindeki buzları kıtırdatarak yemek. Sonra Yukichi de pes edip aynı şeyi yapmaya başlıyor. Yukichi ona burda "Çok tatlısın! Tıpkı bir hamster gibi!" diyor. O sahnede çok güldüm. Yukichi'nin komik konuşma tarzı ve Kairi'nin yüzünün yakın çekimi... Muhteşem! 


 Ölmek istediğini öğrenen her insanla arasında geçen ilk diyalog şu şekilde oluyor:

-Neden ölmek istiyorsun?

+Neden yaşamak istiyorsun?

-Ama neden ölmek istiyorsun?

+Ama neden yaşamak istiyorsun?

Oldukça garip bir kız. Az konuşuyor, hatta ilk zamanlar en ufak bir yüz ifadesi bile yoktu.

İnanılmaz bir resim yeteneği var. Masum gözüküyor, ama öyle olduğunu söyleyemem.

Pek çok kez bileklerini kesmiş. Yukichi'yle partner oldukları zaman kendini bir arabanın önüne atıyor. O-chan'la partner oldukları zamansa köprüden denize atlıyor. Çok şükür dalyan gibi delikanlılarımız var da kurtarıyorlar kızı. 

Bu kız ölüme bu kadar takıntılı olunca O-chan onu bir hayvan barınağına götürüyor ve hayvanların öldürüleceklerini söylüyor. İnsanların seçme yeteneklerinin olması çok güzel diyor. Öldürme kendini diyor kısaca işte. Kız köpeklere bakıyor, her zamanki boş yüzüyle. Sonra şöyle diyor: "Bu köpek ölünce bir kuş olup gökyüzüne uçacak. Bu ise... Okyanusun altında bir balık olacak ve sakin bir hayak sürecek. İnsanlar tarafından bulunamayacak. Bu köpek yeniden doğmak istemiyor. Çünkü bir insan olacak. İnsanlar çok korkunç. Başkalarına zarar vermeden duramıyorlar. Bunu yapmak istemeyenler de kendilerine zarar veriyorlar. Bu dünyaya da zarar verecekler ve sonunda ölecekler." İlla ki ölecek hanımefendi. Buna çözüm Kiku-rin'den geliyor. "Bir kez ölmesine izin verelim o zaman," diyor. Ama nasıl yaptıklarını ve ne olduğunu söylemeyeceğim.

Gel gelelim Yukichi karakterine... Bütün dizi boyunca kendisi hakkında söylenen replikleri topladım. Kısa bir bilgi geçeceğim sonra size dizinin kendisi anlatacak Yukichi'yi. 


Öğrenciyken kendisine çok kabadayılık edilmiş. Hep dışlanan ve sevilmeyen çocuk olmuş. Ama her ne kadar belli etmese de o kadar zeki ve içli bir insan ki kendi başına borsayı öğrenerek çok güçlü şirketlerden çok büyük hisseler almış. Bu şirketler zamanında ona zorbalık eden insanların çalıştığı/yönettiği şirketlermiş. O insanlardan bir gün işlerini kaybedebilecekleri korkusunu kalplerine salarak intikam almış. Sonra Ai-ai ona bunu kesmesini söylemiş ve o da bırakmış. O kadar tatlı ve uslu bir çocuk ki onu ısırabilirim. Ai-ai bunu anlattıktan sonra dedi ki "Eğer güvendiği ve sevdiği kişi ona "Şu ülkeden nefret ediyorum" dese muhtemelen gider bir nükleer silah satın alır." Öyle de cengaver, öyle de kalp çalmasını bilen bir karakter Yukichi. Konuşmasını saatlerce dinleyebilirim. Dizinin bayan karakterleri de benimle aynı fikirde, bakınız:

Reiko: Şaşırtıcı derecede şeker bir yüzün var.

Mei: Zavallısın ama aynı zamanda tatlısın da.

Yine Reiko: Gözlüklerini çıkardığı zaman oldukça sevimli.

Yine Mei: Zavallı. Ama çok sevimli biri.

Kalbi kocaman Yukichi'nin. Ayrıca çok saygılı biri. Sanırım favori karakterim o. Ayrıca bir grubu da varmış. Dizideki her oyuncuyla rock işareti yapılmış bir pozu var nerdeyse. 

10 bölüm su gibi aktı geçti. "Yapma be Joe!" diyor insan bitince. 

Peki başlıktaki "Yey, panda!" ne demek oluyor?


Kairi, Usa-tan'ın Love Shuffle partneriyken kapalı bir eğlence mekanına giriyor. Para atıp kutunun içindeki kolla ayıcıklardan birini yakalanması gereken şu oyunun başına gidiyor. Kutu pandalarla dolu. Kairi gözü çıkmış bir pandayı gösterip onu istediğini söylüyor. Usa-tan bundan memnun, kız bir şey istediği için onu alacak mutlaka. O gözü kopmuş pandayı almak için 162.500 yen harcıyor, yani aşağı yukarı 85 lira. Pandayı aldıktan sonra "Yey, panda!" diye bağırıyor. Ondan sonra ne zaman iyi bir şey olsa "Yey panda!" diye bağırmaya başladı karakterler ve sonu "pan" ile biten her şeye "da" eklediler. Yey, panda!



Yazıyı dizinin en güzel replikleriyle bitirmek istiyorum.

"Ölüm hayatın sonu demek olamayabilir. Ardında kalan insanlarda bıraktığın etki; işte bu hayatının devamı." - Usami Kei

"Ortadan kaybolursam yokluğumu hisseden birileri olsun istiyorum. Kalplerinde benden kalan bir boşluk olsun. Bu bir insanın gerçekten yaşadığının kanıtıdır. Kaç insan şu anda gerçekten yaşıyor? Bir sevgili ya da arkadaş olsun önemli değil. Sadece bir kişi olsa bile önemli değil. Eğer ortadan yok olursam, kalplerinde, yokluğumdan geriye bir boşluk kalsın. "Seni görmek istiyorum. Bir kez daha seni görmek istiyorum."" - Usami Kei

"En iyisini yapacağını düşünürken aptal tavşan uyuyakalır. Ama ben o tavşanı tekmelemek ve ona "Kalk ve koş!" demek istiyorum." -Aizawa Airu

"Kışın gökyüzünü yalnız seyretmemelisin. Çok güzeldir, ama kendine has hüznüyle seni çılgına çevirebilir." -Kamijyo Reiko

Vee... En güzeli geliyor...

"Aşk ve şefkat aynı sıcaklıktadır. Ama kırmızı ve mavi gibi renkleri farklıdır." -Kikuta Masato

Love Shuffle çok maviydi! Umarım bu yazıyı okuyup da onu mavilersiniz. Hadi dizinin en güzel müziğini dinleyelim. The Bangles ve Love Shuffle'a mavi alkışlar!




5 yorum:

  1. Oturdum, işi gücü bıraktım seni dinleyip ilk bölümü izledim. Müziklerini gerçekten beğenmekle beraber (en mavi şarkısını sen bulmuşsun zaten) en sevdiğim şeyin O-chan olduğunu söylemek zorunda hissediyorum. Karizması olsun, espri anlayışı olsun çok mavi bence :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "İşi gücü bıraktım seni dinleyip..."ten sonrasını okuyamadım. Tavsiyelerime uyacak insanlar bulacağımı hiç zannetmiyordum. Çok teşekkür ederim, çok mavi ettin beni ^^

      Sil
  2. iki şarkıyla tüm diziyi götürebilmelerini cidden takdir ettim. şarkılar gerçekten iyi seçilmiş, oyuncular da harika zaten. her bölümde izleyiciyi şaşırtacak noktalar olması çok hoşuma gitti. benim favori karakterim yukichi, zira yüzünü çok sevimli, şarkılarını çok güzel, kliplerini çok ilginç buluyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fanservice olayını fazla abartmasa ben de bayılıyorum kendisine. Zaten eski Japonya devlet büyüklerinden birinin torunuymuş, tam aileme damat olacak insan :P

      Sil
  3. MERAK ETMEDEN YAPAMADIM HEMEN İZLİYORUM DESEM YALAN OLMAZ:)

    YanıtlaSil